KÜSMENİN AMACI
Farklı yüz ifadeleri, fiziksel temaslar ve bakışlar beden dili olarak adlandırılır. Beden dili sosyal ilişkilerde dolaylı iletişim görevi üstlenir. Bilinçli olarak fiziki temastan kaçınmak, gözlerini kaçırmak veya konuşmamak da aslında bir tür iletişim şeklidir. Genellikle ‘’Küsme’’ olarak adlandırılan dolaylı iletişim şekli çeşitli nedenlerden kaynaklanır ve farklı amaçlara hizmet eder. Bu iletişim şekli daha çok Nevrotik bireylerde gözlemlenir. Karen Horney, beş tür Nevrotik tepki tespit eder. Bunlar; Durum Nevrozu, Taşkın tip Nevroz, Çekilgin tip Nevroz, Taşkın- Çekilgin tip Nevroz ve Saplantı Nevrozudur.
‘’Taşkın Tip’’ nevrotik birey aslında zayıf olan özgüveni yerine ‘’kendine aşırı güven’’ duygusu geliştirir. Aşırı güven duygusunun itkisiyle zihinsel kapasitesini aşan girişimlere yönelerek hırslı, öfkeli ve saldırgan bir kişilik sergiler. Bundaki amacı, küçük başarılarla çevresindekileri etkileyerek beğenilme ve sevilme ihtiyacını doyuma ulaştırmaktır. Ancak, başarı hırsıyla yeteneklerini aşan çabalara girişmesi kaçınılmaz olarak başarısızlıkla sonuçlanır ve öngöremediği sorunlara yol açar. Yarattığı sorunların çevresi tarafından eleştirilmesi iç çatışmalar yaratarak aşağılık kompleksine neden olur. Bunun sonucunda kendisini yetersiz görerek aşırı duyarlı, alıngan biri olur çıkar. Alınganlığın yol açtığı hatalı algılamalarla sıkça gururu kırılır ve küserek aşılması çok güç Nevrotik inat duvarının arkasına saklanır. Özgüven zayıflığı nedeniyle küstükleriyle ilişkisini kesemez, aksine bu süreçte aşırı ilgi bekler. Öte yandan gösterilen her ilgiyi de Nevrotik gurur sisteminin baskısı sonucu inatla reddeder. Hatalarının görmezden gelinerek her an her kes tarafından onaylanma ve övülme arzusu bu tür küsmelerin ana temasını oluşturur. Küsme sürecini anlamsızca uzatan bu derin çelişki bireyin kendisine ve yakın çevresindekilere büyük sıkıntılar yaşatır.
‘’Çekilgin Tip’’ nevrotikler ise, kimseye ‘’belli etmemeye’’ büyük çaba göstererek küserler. Nevrozun bu türünde de bireyin özgüveni büyük ölçüde örselenmiştir. Özgüven zayıflığına bağlı olarak gelişen terk edilme endişesi küsmesini açıkça ifade etmesini engeller. Hayatta tek başına kalmaktan ölesiye kaygı duyduğu için hiç bir şey olmamış gibi davranmayı sürdürür. Ancak bireyin bu nevrotik çözümü süreç içerisinde zihinsel karmaşaya yol açarak özgüveni yanında özsaygısını da zayıflatır. Giderek kendisine ve çevresindeki herkese yönelik öfke geliştirerek pasif agresif biri olur çıkar. Bunun sonucunda küsmesini kendisinden beklenenleri yerine getirmeyi unutmak, sorumluluk almaktan kaçınmak ve görevlerini ihmal etmek şeklinde ifade eder. Aslında Nevrotik bireylerde sıkça rastlanan bu tür küsmeler, bir yetişkinin sorunlar karşısında çocuksu tepkiler göstermesidir.
Öte yandan, sağlıklı bireylerin sevdiği birine gücenmesi, incinmesi ya da darılması küsme duygusundan oldukça büyük farklılıklar gösterir. Gerçekte bu tür duygular sevgi ve ilgi beklentisinin arzu edilen ölçüde karşılanmadığı düşüncesinin samimi bir ifadesidir. Çünkü bu tür yaklaşımlar sıcak bir ilişkiyi sonlandırmak ya da sevileni terk etmek amacı taşımaz. Aksine, sevgi bağını güçlendirerek beraberliğin devamını sağlamaya yönelik içtenlikli mesajlar içerir.
Çok sık olmamakla birlikte, psikolojik açıdan sağlıklı insanların da küstükleri gözlemlenir. Normal sınırlardaki insanlar, bulundukları her ortamda beğenilir, sevilir ve saygı görürler. Bu nitelikleri nedeniyle de bazen kıskanç kimselerin yıkıcı ve yıpratıcı hedefi haline gelebilirler. Genellikle aşağılık kompleksinden kaynaklanan kıskançlık duygusu sorun çözmeye yönelik barışçıl yaklaşımlara izin vermez. Böyle bir durumda sağlıklı insanlar için, küçük düşürmeye yönelik saldırgan davranışlar sergileyen kimseyle ilişkiyi sonlandırma dışında bir seçenek kalmayabilir. Bu yönüyle küsme eylemi birilerine zarar vermek veya incitmek amacı taşımaz. Aksine bireyin kişilik değerlerini, onurunu ve özsaygısını korumaya yönelik bir tutumdur. Olası bir zarar görmeye karşı bireyin kendini koruma güdüsünden kaynaklanan bu tür bir küsmenin nedeni; ‘’ Bana zarar vermek istiyorsun ve ben buna izin vermeyeceğim.’’ düşüncesidir. Amacı ise; ‘’Karşılık olarak ben de sana zarar verebilirim. Ancak bunu istemediğim için seninle ilişkimi kesiyorum.’’ mesajını içeren insancıl ve barışçıl yaklaşımdır.